Smart reklam

Pet beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pet beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2020 Cumartesi

DIŞKI VE KAN MUAYENESİ

 
                DIŞKI VE KAN MUAYENESi 


1- DIŞKI MUAYENESİ

a) Makroskobik dışkı muayenesi: Dışkının kıvamı, rengi, miktarı ve yapısı incelenir. Dışkının kanlı, mukuslu, sulu-ishalli veya katı olup olmadığına bakılır. Dışkı örneklerinde çıplak gözle görülebilen protozoon türü olmamasına karşın, dışkının kıvamı, rengi, kokusu ve kanlı olup olmaması sindirim sisteminde yerleşen bazı protozoonlar dan (Ör. Eimeria spp., Cryptosporidium spp., Giardia ve Entamoebe gibi) şüphelenmeye olanak sağlar.

b) Kalitatif dışkı muayenesi: Mikroskobik muayenede dışkıda bulunabilen sindirim sistemine yerleşen protozoonlar aranır. Bu amaçla natif muayene, zenginleştirme metotları (flotasyon, sedimentasyon gibi) ve dışkı boyama yöntemleri kullanılır. 


1- Natif Muayene: 

 Bu yöntemde küçük bir parça dışkı alınarak lam üzerine konulur. Üzerine bir damla fizyolojik tuzlu su (%0,9 NaCl) ilave edilerek karıştırılıp üzerine lamel kapatılıp mikroskop altında incelenir. Bu teknikte su yerine fizyolojik tuzlu su kullanılması oldukça frajil olan protozoal trophozoitlerin ozmotik basıç değişimlerine bağlı lize olmasını engeller. Bu metotta çok az miktarda dışkı örneği incelendiğinden dolayı negatif sonuçlar enfeksiyonun olmadığını göstermezken, pozitif sonuç güvenilir olup enfensiyon varlığına işaret etmektedir. Natif muyenenin bir diğer avantajı da taze dışkı örneklerinde amiplerin ve flagellalı protozoonların teşhisine olanak vermesidir. 


 2- Zenginleştirme Metodları:

Bu tekniklerin prensibi, yoğunluğu fazla olan yüzdürme sıvıları veya çöktürme sıvıları kullanılarak oocystleri bir arada toplayarak mikroskop altında kolayca görülmesini sağlamaktır. Yüzdürme sıvısı olarak doymuş tuzlu su, yoğun çinko sülfat veya çinko klorür solüsyonları kullanılabilir. Doymuş tuzlu su hazırlanmasında 1 litre suya 360 gr NaCl ilave edilir ve sıvının dansitesi 1,2 olur. Yoğun çinko sülfat solüsyonu 1 litre suya 703 gr ZnSO4.H2O eklenerek, çinko klorür solüsyonu ise 1 litre suya 436 gr ZnCl2 ilave edilerek hazırlanır. Her iki sıvınında dansitesi 1,3 olmalıdır.


a) Flotasyon Yöntemi ile Oocystlerin Yoğunlaştırılması:

 Ceviz büyüklüğünde büyük hayvan (at, sığır) veya 3-4 kozalak küçük hayvan (koyun-keçi) dışkısı çapı 6-7 cm, yüksekliği 4-5 cm olan bir kaba alınır. Üzerine kabın yarısına kadar olacak şekilde bir miktar doymuş tuzlu sıvı ilave edilip homojen hale getirilir. Hazırlanan karışım aynı özellikte başka bir kaba süzülür. Dışkı kabının ağzına yaklaşık 1 cm mesafe kalacak şekilde üzerine doymuş tuzlu su ilave edilir. Üzerine yüzeye paralel, yüzecek şekilde iki lamel bırakılır ve yaklaşık 20 dakika sonra bırakılan lamel düz ağızlı bir pens yardımıyla sarsmadan ve alt yüzeyinde oluşan damla düşürülmeden alınarak bir lam üzerine yerleştirilir. Preparat mikroskopta incelenir. Helmint yumurtaları 10X büyütmede aranır ve 40X büyütmeli objektifle incelenir.


b) Sedimentasyon Yöntemi ile Oocystlerin Aranması: 
Bu teknikler büyük ve ağır olan trematod yumurtaları aranmasında kullanılır.

•Petri kutusunda sedimentasyon
 Bir dışkı kabına 3 gr kadar dışkı konur. Üzerine çeşme suyu ilave edilerek bir bagetle iyice karıştırılarak ezilir. Karışım bir süzgeçle petri kutusuna süzülerek 15 dakika beklenir. Bu sürenin sonunda üstteki sıvı kısım dökülür. Tortu koyu olursa bu işlem bir-iki kez tekrarlanır. Sonunda dipteki tortu bir önceki metotta olduğu gibi mikroskopta incelenir.

 •Teleman metodu

İnsan, maymun ve karnivor dışkısı gibi yağlı dışkıların muayenesinde uygulanan bir sedimentasyon metodudur. İncelenecek dışkının çeşitli yerlerinden mercimek tanesi büyüklüğünde 5-6 parça alınarak bir deney tüpüne konur. Üzerine 4-6 ml çeşme suyu ilave edilerek iyice ezilir. Bunun üzerine tüpteki karışım kadar % 18’lik HCl ve yine aynı miktar eter ilave edilerek iyice karıştırılır. Karışım bir santrifüj tüpüne süzülür, 1500-2000 devir/dakikada 1-2 dakika santrifüje edilir. Bu esnada tüpte üç tabaka oluşur. En üstte yağları eriten eter tabakası, ortada proteinleri eriten asit tabakası, altta su tabakası ve en dipte de helmint yumurtalarının bulunduğu tortu vardır. Üstteki tabakalar bir pipet yardımıyla dipteki tortu oynatılmadan uzaklaştırılır. Tortu hafifçe karıştırılarak alınan 1-2 damla lam üzerine konur ve lamel kapatılarak mikroskopta sistematik bir şekilde incelenir.


 c) Kantitatif Dışkı Muayenesi:

Bu yöntem dışkıda görülen oocyst yada kist sayısının ve dolaylı olarak enfeksiyon şiddetinin belirlenmesinde kullanılır. Kısaca, bir miktar dışkı örneği alınarak tartılır. Daha sonra 1 gr dışkıya 15 ml su gelecek şekilde hesap edilir ve su içerisinde iyice karıştırılır. Karışımdan 0,3 ml alınarak MacMaster lamı içerisine konur ve eşit hacimde sukroz solüsyonu ile karıştırılır. Protozoon oocystleri bu sıvı içerisinde yüzerek lamın boşluğunun alt yüzeyinde toplanır. Bu yolla 0,02 gr dışkıda bulunan bütün yumurtalar bir araya toplanır ve sayımları yapılır. Sayım sonucunda çıkan rakam 50 ile çarpılarak bir gram dışkıdaki yaklaşık yumurta miktarı belirlenir. Dilüsyon yöntemi ile yapılan bu sayım enfeksiyonun düşük yoğunluklarda olduğu durumlarda çok gerçekçi sonuç verememektedir. Bu gibi durumlarda kullanılan dışkı miktarı artırılarak (10 grama kadar dışkı kullanılabilir) dışkı konsantrasyonu arttırılabilir.



  2- KAN MUAYENESİ

Kan sadece kanda yaşayan parazit, protozoon ve riketsiya türlerinin teşhisi için kullanılan bir materyal olmayıp aynı zamanda birçok hastalıkta kan elementlerinde meydana gelen değişimlerin incelenerek kesin veya ayırıcı tanıya götürmede yardımcı olan hayati öneme sahip bir sıvıdır. 
Hayvanlardan az miktarda kan almak için, kulak ve kuyruk ucu kullanılır. Genel traş ve temizlik sonrasında, bölge makas yardımı ile çok küçük kesilerek kanatılır. Kanama esnasında kuyruk ucu ya da kulak sıkıştırılmaz. Eğer sıkıştırma yapılırsa kan ile doku arası sıvı birbirine karışarak, kanı sulandırır ve değerlerini değiştirir. Kan almada kullanılan malzemelerin steril olması şarttır. Değişik amaçlara yönelik fazla miktarda kan alınması gerektiğinde ise venöz kan kullanılmaktadır. Hayvanlardan kan almada kullanılan iki farklı bölge kullanılmaktadır. Koyun, keçi, sığır, at ve eşeklerde en yaygın kan alma bölgesi boyun venasıdır. Tavşanlarda kulak, tavuklarda kanat venalarından veya direkt kalpten kan alınmaktadır. Kedi ve köpeklerde ise ön veya arka bacak venaları tercih edilmektedir.
Kana almak için vena üzerine uygulanacak hafif bir basınç ile kan akışı yavaşlatılarak damarın dolup şişmesi sağlanır. Damarın yeri palpasyonla tam olarak tespit edilir. Tespit edilen damara steril bir iğne ile tek hamlede girilmelidir. Damara giren iğnenin ucu yan durmalı ve damar cidarına temas ederek tıkanması engellenmelidir. Kan alımının holder adı verilen plastik malzeme ve vakumlu tüplerle yapılması kontaminasyon riskini azaltmakta ve kan alma işlemini kolaylaştırmaktadır. Yeterli kan alındıktan sonra, öncelikle damar üzerindeki basınç kaldırılır daha sonra iğne çıkartılır. Alkollü bir pamuk kısa süreli bölge üzerinde hafif basınç yaparak tutulur.  
Kan örneği direkt canlıdan alınmalıdır, ancak yeni ölmüş olan hayvanlardan kan pıhtılaşmadan öncede örnek alınabilir. Kanda aranacak etkenin görülme oranı (parazitemi), parazit türüne göre farklılıklar gösteriri. Bu nedenle 8-12 saat arayla 2-3 gün süreyle kan alınarak birden fazla froti yapılması tavsiye edilir.
Kan örnekleri ile laboratuarda veya dışarıda çalışırken genel temizlik ve güvenlik kurallarına uyulmalıdır. Koruyucu eldiven ve laboratuar önlüğü giyilmeli, ellerde veya vücutta açık yara veya ezikler varsa kapatılmalıdır. İğne, lanset gibi malzemler sadece bir kez kullanılmalı ve kullanımdan sonra uygun çöp kutusuna atılmalıdır. Çalışma sonrasında eldivenler çıkarılıp, eller mutlaka yıkanmalı, laboratuar temizliği ve dekonteminasyonu (%70 etanol ya da %10 Na-hipoklorit ile) yapılmalıdır.



Kılcal (perifer-kapillar) Kan İncelenmesi;

Temiz bir lam alınarak bir kenarına cam kalemi ya da buzlu lamlarda kurşun kalem ile hasta adı veya numarası, yaşı, cinsiyeti ve tarih yazılır. Kan alınacak bölge (kuyruk ya da kulak ucu) alkol ile temizlenir ve kuruması beklenir. Bir makas ya da iğne ucu ile uç kısım hafifçe kanatılır ve ilk damla kan lam üzerine konulur. Lam üzerindeki kan kalın damla ya da yayma froti şeklinde hazırlanarak oda ısısında kurutulur. Daha sonra uygun şeklide boyanarak mikroskop altında incelenir. Eğer uygun bir laboratuar yoksa kurutulan lam bir peçete kâğıdına dikkatlice sarılarak inceleme için en yakın laboratuara en kısa sürede gönderilmelidir. 

 Venöz Kan İncelenmesi;

Kan alınacak bölgedeki (uygun ven bölgesi) kıllar makas yardımıyla kesilir ve alkol ile temizlenip kuruması beklenir. Steril malzemeler kullanılarak uygun şekilde ilgili bölgenin venasından anti koagulanlı tüpler (EDTA, Heparin ya da Sitrat’lı tüpler) içerisine kan alındıktan sonra permanent kalem ile hasta adı veya numarası, yaşı, cinsiyeti ve tarih yazılır. Mümkün olan en kısa zamanda laboratuara getirilen kandan bir damla alınarak temiz lam üzerine (üzerinde hayvana ait bilgilerin yazıldığı) konulup kalın damla ya da yayma froti şeklinde hazırlanarak oda ısısında kurutulur. Eğer kan örneğinin bir gün bekletilmesi gerekiyorsa mutlaka kapalı, soğutuculu kutularında saklanması gereklidir.

Kan Örneklerinin Boyanması;

Giemsa Boyama: Kan parazitlerinin aranmasında ve boyanmasında yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Kalın damla yöntemiyle hazırlanmış frotiler ya da yayma frotiler havada (oda ısısında) kurutulduktan sonra absolut metanol içerisinde 5 dakika boyunca tespit edilir. Süre sonunda froti tekrar havada kurutulur ve hazırlanmış olan giemsa boya solüsyonu içerisinde 35 dakika boyunca boyamaya bırakılır. Boyama işleminin bitiminde preparat boya solüsyonu içerisinden çıkartılarak hafif akan çeşme suyu altında fazla boyalarından arındırıldıktan sonra tekrar havada kuramaya bırakılır. Froti tamamen kuruduktan sonra immersiyon yağı damlatılıp mikroskop altında x100 objektifte incelenir.


13 Mart 2020 Cuma

KÖPEK EĞİTİMİNDE TEMEL KOMUTLAR

Temel Komutlar
Temel komutlara geçmeden önce köpek sevk kemerinin nasıl tutulacağını bilmek gerekir. Aksi takdirde köpek sahibinin yaralanmasına sebep olabilir. Özellikle büyük cüsseli ve güçlü köpekler sahibini ve eğitmenini düşürme, sürükleme, bilek ve omuz çıkması gibi durumlar oluşturarak yaralamalara sebep olur

Hayır Komutu
Bu eğitim diğer eğitimlerin temelini oluşturur. Bu komut köpeğe küçük yaşta sözlü olarak öğretilir. Köpek bu komutu sahibinin sesi ve mimiklerinden anlar. Köpek yanlış bir hareket yaptığı zaman biraz sert ve kızgın bir ses tonu ile birlikte işaret parmağı köpeğe gösterilerek ikaz edilir, böylece köpek işaret olarak komutu öğrenmiş olur. Köpek büyüdüğü zaman bu sözlü komut yanında eğitim zinciri kullanılarak fiziksel olarak da desteklenmiş olur. Ancak bu tasmaların kullanımı sırasında dikkat edilecek nokta tasmanın çekme 
şiddetini ayarlayarak bir anda çekilip bırakılmasıdır. Eğitim zinciri köpeğin boynuna da düzgün
konumlandırılmalıdır.
Çekme sonrası kayış gevşetildiğinde zincir de gevşemeli sıkılı pozisyonda kalmamalıdır. Ayrıca bu komut önemini kaybetmemesi için fazla kullanılmamalıdır.

İzle Komutu
Köpeğin sol tarafta uyumlu bir şekilde yürütülmesi için verilen komuttur. Köpek sahiplerinin birçoğu köpeği ile beraber sokakta yürürken birçok problem yaşanır. İzle 
komutunu bilmeyen köpekler sahiplerini çok zor durumlara düşürebilir. Bu durumdaki köpeğin dışarıda gezdirilmesi zordur ve köpek sahibi zor anlar yaşayabilir.Eğitim tasması takılı olan köpeği sol tarafa almak gerekir. Tasmanın bağlandığı kayışın ucu sağ elde olmalı, uyarılar ve ödüller sol el ile verilmelidir. İlk önce onu şartlandırmak için eğitici, el ile sol bacağına vurup ve kocaman bir adım atarak izle komutu 
ile birlikte hareket etmesini sağlamalıdır.
Kayış sağ elde ve gergin olmalıdır. Başta kafa sol ile okşanarak, fiziki ödül verilerek isteklendirme yüksek tutulmalıdır. Ayrıca sol el yan ödülü olan yiyecek vermekte de kullanılır. Düz bir hat ve sakin bir ortam olmalıdır. Şartlanma 3-4 adımda bir komut tekrarı 
ile mümkündür daha sonra mesafe ve adım aşamalı olarak artırılabilir.10-15 adımda bir izle komutu verilebilir. Sonra 20-30 adımda ve en sonunda izle komutu ile yürümeye şartlanana kadar köpek ile uzun yürüyüşler problemsiz olacaktır.
Unutulmaması gereken önemli nokta köpek ileri gittiğinde sağ eldeki kayış gerilir. Bu gerginlik hissedebildiğinde hayır şartlı uyarısının ardından fiziki uyarı olarak da kayış çekilmelidir. Doğru yürüyüşte hem sözlü hem de fiziki ödül verilmelidir. Bir süre sonra hayır sözlü uyarısına şartlanan köpek fiziki uyarı yapılmasa bile komuta uyacak ve uslu bir şekilde 
takip edecektir. Zira köpek sahibi ile yürürken ödül, sahibini sürüklerse uyarı alacağını öğrenmiş olur. Böylece köpek, sahibini değil; sahibi köpeği gezdirmiş olacaktır.

Dur Komutu
Yavru köpeklerin bu eğitimi almaları için en etkin yol karşıdan avuç içinin köpeğe dönük olarak dur komutunun tekrarlanmasıdır. Kimi köpek bu komutu anlamayarak eğiticiye doğru hareket eder. Bunu engellemek amacıyla işaret parmağı gösterilerek hayır komutu ile birlikte dur komutu verilir. Zamanla dur komutu fiziksel olarak desteklenmelidir. Bu amaçla izle komutundayken ara ara eğitici duraksar, sol elin avuç içi köpeğin burnuna doğru uzatılarak köpeğin ilerlemesi engellenir ve dur komutu bu hareketle birlikte verilerek 
köpeğin bu komuta alışması sağlanır. Köpek ilerlemek isterse hayır komutuyla birlikte dur komutu tekrarlanarak köpeğin durması sağlanır.
Serbest olarak bu komuta alıştırmak için köpek durduktan sonra avuç içi köpeğe doğru dönük olarak ve komut tekrarlanarak köpekten bir adım uzaklaşılır.
Bu durumda köpek ilerlemek isterse hayır-dur komutu tekrarlanarak köpeğin durması sağlanır. Daha sonra köpeğe doğru dönük olarak elin avuç içi köpeğe doğru uzatılır ve dur komutu verilerek köpekten uzaklaşılır. Dikkat edilmesi gereken bir konu, bu mesafenin 
yavaş yavaş açılması ve her defasında geri gelinmesidir. Komutu başarı ile uygulayan köpeğe ödül verilir.

Otur Komutu
Otur komutuyla köpek şayet yürüyor ise köpek eğiticiyle aynı hizada ve solda oturmalıdır. Serbest ya da eğiticinin karşısında ise yine oturup ikinci bir emre kadar beklemelidir. Yemek yemeyi veya oyun oynamayı seviyorsa daha kolay öğrenir. Ancak şartlandırma doğru metotla yapılmalıdır. Bunun için onlarca yöntem vardır.İlk yöntem en çok kullanılan klasik oturtma tekniğinde kararlı bir ses tonuyla otur sözlü komutundan hemen sonra bir el köpeğin bedenle kuyruğunun birleştiği yerin biraz üst tarafına bastırılırken diğer elde tutulan kayış yukarı kaldırılır ve eşit basınç ile köpek oturtturulur. Kalça yere tam değmek zorundadır. Ardından hem sözlü hem de fiziki ödül verilmelidir
Yürüyüş sırasında emir verildiyse sol tarafta ve aynı hizada oturmasını sağlamak gerekir. Yanlış oturuşlarda sol el vücutta tutularak oturma eylemi gerçekleşmeden doğru yönlendirilmelidir. Kolay öğrenilen bu komut tekrarlarla köpeğin otur emrinden sonra oturması sağlanacaktır. Burada önemli olan nokta ise otur emri verilmeden sağ elde tutulan kayışı kafasına en yakın yerden yukarı doğru kaldırarak aynı anda sol elin avuç içi ile kuyruğun vücutla birleştiği noktaya eşit basınç uygulanmasıdır. Bunu yaparken köpek kasılmamalıdır.
Bir diğer yöntem ise oyunu seven köpeklerde yemek yerine oyuncakla onun dikkatini çekmektir. Objenin yukarı kaldırılması ile dikkati oyuncağa yoğunlaşmış köpeğin vücudu esnek bir hâl alır. Kalçası yere değer değmez otur komutu verildikten sonra sevdiği obje 
verilmelidir. Böylece köpekteki şartlanma her otur komutundan sonra oyuncak verileceği şeklinde oluşacak ve her otur komutundan sonra oturacaktır.
Bekle Komutu
Bekle komutun öğrenilebilmesi için otur komutunun iyice öğrenilmesi lazımdır. Köpek oturma pozisyonunda iken ikinci bir emre kadar beklemelidir.
 Otur komutuyla oturan köpeğin avuç içi ile yüzüne değdirmeden gözlerini kapatacak şekilde tutup bekle komutu sesli olarak verilmelidir. Şartlar ne olursa olsun kalk ve izle komutu verilinceye kadar o şekilde tutmak gerekir. Köpek, bekle emrini bozarsa sözlü uyarıdan hemen sonra zinciri sertçe çekerek fiziki uyarıyı yapmak gerekir

Yat Komutu
Köpeğe yat komutunun öğretilebilmesi için izle, otur, bekle komutlarının verilmesi gerekir. Bu aşamaları geçen köpeğin yat komutunu öğrenmesi daha kolay olacaktır. Birçok yöntem vardır. İlk yöntem köpeğin tasmasını sol el ile kavrayarak hareket kabiliyetini kısıtlayıp bu esnada eğiticiye yakın olan bacağını diğer el ile ileri doğru çekerken aynı anda yat komutunu vererek onu yatma pozisyonuna getirmektir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise aynı anda sol elin avuç içi ile boyun kısmından aşağıya doğru basınç uygulamaktır. Tekrar edilen egzersizlerle verilen ödüller ve sevgi gösterisi ile köpeğe kolayca yat komutu öğretilecektir. Yat komutunu öğretmenin diğer bir yöntemi de yemek isteğinden faydalanmaktır. Küçük sosis parçaları veya kaşar peyniri parçaları bu iş için 
idealdir.
Önce köpeğe küçük bir parça yiyecek koklatıldıktan sonra bir miktarının tadına bakmasına izin verilir. Eğitmene daha iyi odaklanmasının ardından yat emri ile elde tutulan yiyecek yavaşça köpeğin karnı yere değinceye kadar aşağıya indirilmelidir. Aynı anda sol 
elin avuç içiyle boyun kısmından aşağıya uygulanacak basınç köpeğin emre uymasını sağlayacaktır. Doğru yapınca iki patisinin arasına bırakılacak yiyecekle ödüllendirilmesi gerekmektedir
Burada önemli olan nokta köpeğe tam olarak yere yatmadan ödül verilmemesidir. Aksi durumda köpek yatmadan da ödül alabileceğine şartlanacaktır ve yat komutuna itaat etmeyecektir.

Yat-Bekle Komutu
Bu komutun öğrenilebilmesi için yat komutunun öğrenilmiş olması gerekmektedir. Yat komutundan sonra uzunca bir süre beklenilmesini sağlamaktır. Onu şartlandırırken solavuç içi gözlerini kapatacak şekilde yüzüne doğru götürülerek sözlü olarak kal ya da bekle 
komutu verilmelidir. İlk başta kısa bir süre yerinde kalmalı, ardından süre uzatılmalıdır. Otuz saniyeden başlayıp sırası ile 2-3-5-10 dakika yatarak beklemelidir.
Sürelerin onunda sözlü ve fiziki ödül verilerek komut pekiştirilmelidir. Köpekler bu durumda çok fazla beklemek istemez.
Çevrede olup bitenlerden haberdar olma istekleri onun kalkmasına sebep olur. Bunu önlemek için bekle komutundan hemen sonra sol ayak ile gezdirme kayısına köpeğin boynuna en yakın yerden bastırılır ve sağ el ile kayış gerdirilir. Köpek bu pozisyonu 
bozmaya çalışırsa sözlü olarak hayırdan sonra fiziki uyarıda bulunulmalıdır. Ardından yat komutu verilmelidir. Bu komutu öğrenen köpek artık herhangi bir yerde yatacak ve usulca bekleyecektir.

10 Mart 2020 Salı

KÖPEKLERDE TUVALET EĞİTİMİ

Bebek köpekler tuvaletlerini uzun süre tutacak kas gelişimine sahip olmadıkları için sık sık tuvaletlerini yapma ihtiyacı duyar. Bir yerin tuvalet yapmaya uygun olup olmadığını düşünemez. Nereye yapmaları
gerektiğini sahiplerinin onlara öğretmesi gerekir. Yavru köpeğin tuvalet alışkanlığını kazanması zaman alır. Küçük bir yavrudan hemen tuvalet alışkanlığını kazanmasını kimse bekleyemez. Köpeğin tuvaletini 
nereye yapacağını öğrenmesi ırklara göre farklılık gösterir. Bazı köpek ırklarında çok kısa sürede öğrenildiği hâlde bazı ırklarda ise oldukça uzun
bir süre gerekir.Köpekler davranış olarak kendilerince tehlikeli olan hareketleri yapmayıp emniyetli olarak değerlendirdikleri hareketleri yapacaktır. Dolayısı ile yapması istenilen hareketleri yaptıklarında ödüllendirilir ve ceza görmezlerse emniyetli olarak değerlendirip tekrar yapacaklardır. Tuvalet eğitimi sırasında köpeğin tuvaletini yaptığı yer istenmeyen bir yer ise ve buraya tuvaletini yaparken yakalanmış ve cezalandırılmışsa bu yer onun için tehlikeli olarak algılanır. Şayet tuvaletini yaparken yakalanmamış ise aynı yer güvenli olur. Sahibinin yokluğunda veya varlığında durumu emniyetli veya tehlikeli olarak algılamasına da yol açar. Sahibi varken tuvaletini yapmadığı yere sahibi yokken tuvaletini yapacaktır. Bu sebeple köpek sahibi köpeği iyi takip etmeli ve köpek tuvaletini yaparken hayvanın yanında olup ceza ve ödül ile hayvanın hareketini pekiştirmelidir.
Ev içinde beslenen köpeklerin tuvaletlerini yapacakları değişik özellikte kaplar vardır. Bu kaplar öncelikle balkon gibi dış mekânlar varsa oraya, yoksa ev içinde aktif kullanılmayan bir yere konulmalıdır. Bu kapların temizliğine çok dikkat etmelidir. Aksihâlde hem istenmeyen kokular oluşur ve hem de gerek köpek ve gerekse ev halkı için sağlık problemlerine sebep olabilir.Köpek, tuvaletini yapması için dışarı çıkarıldığı zaman onun öncelikle tuvaletini yapması sağlanmalıdır. Köpek tuvaletini uygun bir yere yapana kadar
bekledikten ve yaptığı anda ödüllendirdikten sonra oyuna ve gezmeye başlamak köpeğin yaptığı bu davranışın arkasından ödül, oyun ve gezinti geleceğini bilmesi, evin dışına tuvaletini yapmasının
pekiştirilmesini sağlayacaktır. Köpek tuvaletini uygun bir yere yaptıktan sonra mutlaka köpek sahibi tarafındandışkısı alınmalıdır. Bu iş için özel hazırlanmış poşetler ve basit aletler mevcuttur.
Köpek dışarı çıkarıldığında önce gezer, oynar, daha sonra eve götürülürken tuvalet yapması sağlanırsa köpek dışarıda tuvaletini yapmasını oyunun bittiği ve eve gitme zamanının geldiği olarak algılayacağından bunu bir ceza olarak görecektir. Dışarıda yapılan 
bu davranış pozitif pekiştirilemeyecek hatta negatif cezalandırmaya dönüşecek ve dolayısıyla her dışarı çıktığında tuvaletini yapmayı geciktirecektir. Belki de köpek sahibinin bu süreyi beklemeyip köpeği içeri almasına neden olacaktır.
Köpekler yattıkları ve yemek yedikleri yere tuvaletlerini yapmaz. Bu nedenle içinde yatağı olan bir kafese de tuvaletlerini yapmaz. Kafes eğitimine başlarken öncelikle yapılması gereken, kafesi konulacağı yerin seçilmesidir. Burası;
• Köpeğin rahatça içine girip çıkabileceği bir yer olmalıdır.
• Köpeğin tuvaletini yapacağı yerden uzak olmalıdır.
Köpek, tuvalet etrafında dolanırken 3-4 dakika içinde tuvaletini yapmazsa tekrar kafesine götürülmeli ve 20 dakika sonra tekrar denenmelidir.
• Ufak tuvalet gezisi başarıyla sonuçlandıktan sonra köpekle biraz oynamalı, tekrar kafesine götürülmelidir. Bu her 60 dakikada bir kez tekrarlanmalıdır.
• Günlük programa uyulduğu takdirde hatalıdavranışları azaltılıp iyi davranışlar açığa çıkarılacaktır.
• Geceleri öncelikle ilk yapması gereken şey köpeğin yatma zamanına yakın beslenmemesi ve su kabının da kafesin yanından uzaklaştırılmasıdır.
• Sabah ilk iş su kabının yerine konulmasıdır. 
• Gece bir ya da iki kez uyanıp köpeğin tuvaletini
yapması sağlanmalıdır. Böylece ortaya çıkabilecek sorunları engellenir.
 Bu 60 dakikalık programa ek olarak köpek
beslendikten sonra 15 dakika içinde dışarı çıkartılabilir (Genellikle yavru köpekler yemek yedikten sonra 15 dakika içinde tuvalet ihtiyaçlarını giderir.).İstenilmeyen bir yere yaparsa sert bir dille “Hayır” diyerek ve sertçe tasmasından çekerek fiziki olarak uyarmak gerekir. Yapılacak tekrarlarla köpeğe ilk eğitim verilmiş olur.

KEDİLERDE TUVALET EĞİTİMİ

Kediler doğada dışkılarını saklamak için özel olarak özen gösterir, dışkılarını kumla kapatarak düşmanları tarafından kokularının izinin sürülmesine engel olur. Bu durum evlerde beslenen kediler için de geçerlidir. Dolayısıyla bir evde barınan kedi için dışkısını
gömebileceği kum gerekir.Eve yeni alınan bir kedi için ortam tamamen yabancıdır. Unutulmamalıdır ki ev, onun için hiç tanımadığı, yepyeni bir ortamdır ve neyin nerede olduğunu, sahibinin kendisinden nerede ne yapmasını beklediğini anlaması için zamana ihtiyacı vardır. Yavru kedi annesi ile beraber uzun süre yaşamış ise birçok davranışı öğrenmiş olabilir. Ancak annesinden erken ayrılmış, bir evcil hayvan satıcısı (pet shop) kafesinde büyümüş veya başka nedenlerle 
tuvalet alışkanlığı edinmemiş bir kediden her şeyi bir anda öğrenip uygulamasını beklemek 
hata olur.
Kedinin Tuvaletini Yapması İstenen Kap İçin Dikkat Edilecek Hususlar
• Kedinin kolaylıkla ulaşabileceği bir yer olmalıdır.
• Ayak altında olmayan sessiz, sakin, güvenilir bir yere kum kabı konulmalıdır.
• Kum kabı, kedinin mama ve su kaplarının bulunduğu yerden uzak olmalıdır.
• Kabın içine yaklaşık dört parmak kalınlığında kum konulmalıdır.
• Kum kabı kedinin rahatlıkla hareket edebileceği genişlikte olmalıdır.
• Kenarlarının fazla yüksek olmamasına dikkat edilmelidir.
• Kabın yeri değiştirilmemelidir.
• Kabın etrafında kediyi ürkütebilecek sesli çalışan eşya bulunmamalıdır.
 Kediler İçin Kullanılan Kumun Seçilmesi Kedilerin tuvaletini yapması için kullanılacak kum seçilirken aşağıda sıralan ölçütler göz önünde bulundurulmalıdır. 
• Kedinin tercihi
• Kumun kedi sağlığına etkisi
• Kumun kedi sahibinin sağlığına etkisi
• Kumun çevre sağlığına etkisi
Sağlıklı kedilerin sağlığına olumsuz etkileri
saptanmamış olsa da onlar da bu tozu bol miktarda solur. Astım hastası olan kediler ve insanlar bu tozdan olumsuz etkilenir. Emici kumlar kedinin idrarını içinde tuttuğundan zamanla koku yapar. Bu nedenle kumların birkaç günde bir değiştirilmesi ya da kedinin kum kabının iyi havalandırılan bir yere konulması 
gerekir.
Kedilerin Tuvalete Alıştırılması
Yavru kediler yemek yedikten kısa bir süre sonra, özellikle süt ya da su içtikten kısa bir süre sonra tuvalete gitme ihtiyacı duyar. Kedi, tuvalete gitmek istediğinde muhakkak yerleri patileri ile eşeler ve koklamaya başlar, tuvaletini yapacak bir yer arar. İşte tam bu sırada nazikçe tutup vakit kaybetmeden; 
• Kedi kum kabının yanına götürülmelidir. 
• Kum kabının ortasına bırakılmalıdır.
• Sıkmadan, azarlamadan, patileriyle kazma hareketi yaptırılıp tuvaletini yapması sağlanmalıdır.
• Tuvaletini yaptıktan sonra kumun tamamını hemen temizlemek yerine, tam olarak alışkanlık kazanıncaya dek az miktarda kirli kum kabında bırakılmalıdır.
• Kum kabı hiç temizlemeden olduğu gibi bırakılırsa ıslak ve kirli kumla uğraşmak yerine kendine kum kabı dışında temiz bir nokta seçmeyi tercih edebilir.
Kediler klozet veya alaturka tuvaletlere de alıştırılabilir. Kum masrafı, koku ve kum kabı temizleme zahmeti olmadan kedinin tuvalet problemi bu şekilde çözülebilir. Bunun için satılan tuvalet eğitimi kitleri
kullanılabilir.Bunun yerine tuvaletin ortasına gazete kâğıdı ve içine bir miktar kum koyarak, yavaş yavaş kum miktarını azaltarak ve sonunda tamamen kaldırarak kedi tuvalete alıştırılabilir.
Kediler temizliklerine düşkün canlılardır. Burunları da son derece hassastır. Çok az miktarda kirli kum, mesajı alması için yeterli olacaktır Kediler kafalarında yaşadıkları yerin bir haritasını oluşturur ve bunu yaparken görüntüler kadar kokulardan da yardım alır. Koku da doğru yeri bulmakta ona yardımcı olur. Dolayısıyla tuvalet yerini bulmakta ve öğrenmekte zorluk çekmeyecektir.
Kedi, kum kabını doğru şekilde kullanmayı öğrenemedi ve evin farklı yerlerine tuvaletini yaptıysa;
• Cezaya asla başvurulmamalıdır. Bu sadece
korkmasına ve kafasının daha fazla karışmasına neden olur. 
• Yaygın kanının aksine onu tuvaletini yaptığı yere götürüp azarlamak işe yaramaz. Tam tersine, tuvaletini yapmanın kötü bir şey olduğunu sanarak azarlanma korkusuyla bu kez kolaylıkla görülemeyecek gizli yerlere örneğin,dolap içlerine, yatak altlarına, kapı arkalarına tuvaletini yapmaya başlayabilir.
• İlk iş olarak kedinin tuvaletini yaptığı yer amonyaksız bir maddeyle iyice temizlenir. Amonyak kokusu kediye o noktaya başka kedilerin tuvaletini yaptığı izlenimi verir ve bu kokuyu aldığı yerlere tekrar tekrar tuvaletini yapabilir.
• İyice temizlenmemiş bir noktada ise kendi tuvaletinin kokusunu alacağı için aynı yere tekrar yapabilir.

6 Mart 2020 Cuma

KEDİLERİN BESLENMESİ

Doğumdan itibaren gıda alımı önemlidir. Yavru kedi 6-8 haftalık olana kadar anneden süt emer. 3-4 haftalık dönemde yavaş yavaş katı gıda almaya başlar. Kediler sütten kesildikten sonra enerji, protein, vitamin ve
mineral ihtiyaçlarını karşılayan tam ve dengeli bir diyetle beslenmelidir.
Kedide uygun beslenme hayatının tüm döneminde çok önemlidir. Uygun olmadığı zaman oluşan hastalıklar ciddileşir. Kötü beslenme kedinin hayatının bütün dönemlerinde kendini gösterir. Bir kedi yavrusu doğduğunda ortalama 90-140 g gelmektedir. Eğer yavru bu kadar gelmezse anne iyi beslenmemiş demektir. Kedi yavrularına 4. haftadan itibaren ana sütüne ilave olarak kalori ihtiyacını karşılamak ve verilen protein miktarını artırmak için katı besinler ile dışarıdan beslenmeye gidilmelidir. İyi beslenen kedi yavrusunda gözler parlak ve canlıdır. Kalın ve düzgün tüyleri ile sağlıklı görünür.Erkek kedi 9-12 aya kadar büyümeye devam eder. Bu zamanda ortalama 3.5-5 kg arasında değişken ağırlıktadır. Dişilerde ağırlık kazancı 6. ayda yavaşlar ve 9. ayda dişi kedi ortalama 2,5-3,5 kg'a ulaşır.
Kedi Mamaları
Kedilerin seveceği ve onun yaş, ırk ve sağlık durumuna uygun bir mama ile beslenmesi en doğru seçim olacaktır. Kedinizin yaşına, kilosuna, boyutuna, yaşam tarzı ve becerilerine ve özel ihtiyaçlarına göre bilimsel olarak hazırlanmış, besin içeriği ve enerji arasındaki ideal dengeyi koruyarak kedinizin gereksinim duyduğu tüm gerekli besin maddelerini içeren profesyonel mamalarla beslenen kedileriniz çok daha sağlıklı olacaktır.Kaliteli ve profesyonel bir kedi mamasında olması gereken kriterler;
• Deriye sağlık, tüylere parlaklık kazandırmalı,
•Sağlıklı ve kolay sindirilir olmalı,
•Güçlü bir kemik ve eklem yapısı oluşturmalı,
•İçeriğindeki vitamin ve mineraller organizmanın ihtiyaçlarını tam karşılamalı,
• Kasları geliştirmeli ve kuvvetlendirmeli,
• Bağışıklık sistemini güçlendirmeli,yetişkin kediler, çok sayıda üriner sistem problemlerine karşı yatkındır.
Özellikle magnezyumun yüksek seviyeleri üriner kanaldaki pH’ı artırarak kristallerin büyümesine yardım eder. Bundan dolayı kedi mamasındaki magnezyum miktarı düşük olmalıdır.Yaşlı kediler özellikle böbrek problemlerine meyillidir ve fosforun aşırı seviyeleri ileri 
böbrek harabiyetine sebep olur. Bu nedenle kedinize verdiğiniz besinlerdeki fosfor düzeyi yüksek olmamalıdır.Kediler taurine adı verilen bir proteine özel gereksinim duyarlar ve eksikliğinde özellikle kalp ve göz sağlıkları ciddi şekillerde bozulabilir ve
hastalanırlar. Bu proteininkedinizin mamasında bulunmasına mutlaka özen gösteriniz.Besin değeri yüksek ve dengeli olmalıdır.
Premium ve Süper-Premium Mamalar
Hayvan sahiplerinin bu mamaları tercih etmelerinde esas etken bu mamaların daha sağlıklı ve yüksek kaliteli olmasıdır. Süper-premium mamalar yüksek kaliteli içeriklerle birlikte fonksiyonel bileşikleri veya spesifik sağlık faydası olan besinleri içeren mamalardır.
Genel olarak bu ürünlerde besin madde yararlanabilirliği ve sindirilebilirliği yüksek olan kaliteli içerikler kullanılmaktadır.Premium ve süper-premium mamaların çoğu sabit formülasyonlar kullanılarak 
hazırlanmaktadır. Yüksek kaliteli ürünler kullanıldığı, test edilip araştırma sonuçlarına göre üretildiği için bu mamalar diğer mamalara göre daha pahalıdır. Bu mamaların taurin, Omega 3 ve 6 yağ asitleri, doğal bağışıklık sistemini uyarıcı olan beta-glukan, sindirim sistemini olumlu etkileyen selüloz lifleri ve frukto oligo sakkaritler (FOS) içeren kompleks formülükedinizin sağlığı, kondisyonunu ve estetik görünümünü olumlu etkilemelidir. Yavru kedilerde tanelerin yapısı ve boyutları kedilerin kalıcı dişlerine göre ayarlanmalıdır.
Organik ve Doğal Mamalar
Toplam mama satışlarının yalnızca %5'ini
oluşturmaktadır. Pet mamalarında sertifikasyon programı yoktur. Doğal mamalar suni katkı maddeleri (özellikle koruyucular) renklendiriciler ve tatlandırıcılar içermeyecek şekilde formüle edilir. Ayrıca pestitis ve ağır metal kalıntıları taşımazlar. Tokoferol, askorbik asit ve biberiye ekstraktı gibi doğal antioksidanların kombinasyonları kullanılarak korunur. Bunların raf ömrü sentetik antioksidan kullanılanlara göre daha kısadır. Organik ve doğal pet mamaları birlikte ele alınmalarına rağmen “organik“ etiketi ile “doğal“ etiketi eş anlamlı değildir. Organik petmaması doğal terimini karşılarken doğal mamaların hepsinin organik olması 
gerekmemektedir.Organik ürünler, organik tarım esasına göre üretilmiş ürünlerdir. Organik ürünlerin 
tüketiciye ulaşmasına kadar ki tüm süreçlerde kimyasal madde, GDO, hormon ve tarım ürünleri
kullanılmamalıdır. Bu mamalar kedilerin doğal beslenmesine uygun olarak protein değeri yüksek, karbonhidrat değeri düşük olarak üretilmelidir. İçeriği kaliteli, oranları sağlık açısından son derece dengeli, doğal koruyucu maddeler ile korunuyor,renklendirici, kimyasal koruyucu, aroma verici vs. içermiyor olmalı, içerisinde alerjiye neden olan zararlı tahılları barındırıyor olmalıdır. Organik mamalarda taurin başta olmak üzere vitamin oranları gayet iyi ayarlanmalıdır.
Çiğ Mamalar
Çiğ mamaların sağlık üzerine birçok faydası bulunmaktadır. Bunlar immun sistemi iyileştirdiği, yaşama gücünü ve genel sağlığı artırdığı, enerjiyi artırdığı, vücut kokusunu azalttığı ve deri ve tüy sağlığını iyileştirdiği olarak sayılabilir.Çiğ mamalar bir kaç formda bulunmaktadır. Ticari olarak donmuş, hafif pişmiş(pastörize) ya da suyu alınmış yiyecekler mevcuttur. Tahıllar ya da ilave karışımlar ticari 
olarak alınır ve buna çiğ et karıştırılabilir. Çiğ
mamalarda iki önemli endişe vardır. Birincisi 
besinsel olarak yeterliliği, ikincisi ise gıda güvenliğidir. Söz konusu yemlerin besin madde profilleri AAFCO standartları ile karşılaştırıldığında Ca ve P bakımından yetersiz Ca/P oranının tehlikeli boyutlarda düşük olabileceği ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda yüksek 
düzeylerde Zn ve vitamin D içerdiği de görülmüştür.
Gıda güvenliği açısından ise kemiklerin gastrointestinal tıkanma veya perforasyon tehlikesi vardır. En önemli risk ise etin patojenlerle bulaşık olması ve bunun hayvanlar ileinsanlara geçmesine neden olmasıdır.
Eğer çiğ mamaların verilmesi tercih edilirse AAFCO'nunnutrientprofile'ini karşılayan ve yalnızca insanların tüketebileceği kalitedeki ürünler seçilerek risk azaltılmalıdır. Eti hafif derece pişirmek bakteriyel kontaminasyon riskini azaltabilir.Çünkü çoğu gıda kaynaklı patojenler çiğ et ürünlerinin yüzeyinde bulunmaktadır.
Vejeteryan Mamalar
Vejeteryan terimi altında geniş bir diyetsel uygulama vardır.Bitkisel gıdaları ve yumurtayı tüketenlere ovovejeteryanlar, bitkileri ve süt ürünlerini tüketenlere ise laktovejeteryanlar, bitkileri, yumurtayı ve süt ürünlerini tüketenlere ise ovolaktovejeteryanlar denir.En sıkı formu veganizmdir ki bunlar yalnızca bitkisel orjinli gıdaları tüketir, hayvansal kaynaklı hiçbir ürüne diyetlerinde yer vermezler. Kedi sahiplerinin 
hayvanlarına vejeteryanyadavegan mamalar
vermelerinin değişik nedenleri vardır. 
Çoğunlukla, kişisel dini inançlar, etnik endişeler veya sağlıkla ilgili düşüncelerden dolayıdır. Çok az bir kısmı ise kendileri vejeteryan oldukları için hayvanlarına vejeteryan mamalar tercih etmektedir.
Kediler için ticari vejeteryan mamalar mevcuttur.Ancak kediler bazı hayvansal kaynaklı bileşiklere ihtiyaç duymaktadır. Vejeteryan mama formülasyonunda taurin, vitamin A ve araşidonikasit sorun olan spesifik besin maddeleridir. Bu nedenle sentetik formları 
kullanılması gerekmektedir. Yeterli taurin olmadan, kedilerde körlük ve dilatekardiyomiyopati (bir tür kalp hastalığı) gelişebilir.Kedilerin çoğu yemeklerinde oldukça seçicidir. Her ne kadar vegan kedi mamalarını 
tatlandırmak için vegan etlerin ve besinsel mayanın ilave edilmesi kedilerin pek çoğunu yemeye teşvik edecekse de pek çok kedi de özellikle hastalık durumunda mama yemeyi reddedecektir. Uzun süreyle anorektik olan kediler, yoğun veteriner bakım gerektiren ve ciddi bir hastalık olan hepatiklipidoz (yağlı karaciğer sendromu) geliştirmeye yönelik yüksek risk taşımaktadır. Bazı kedilerde daha fazla sabır
gösterilmesi ve etli mamalara alıştırılmaları halinde et ağırlıklı beslenmeden vegan beslenmeye kademeli geçiş yapılması gerekebilir.
Ev Yapımı Mamalar
Ticari olarak üretilen mamaların güvenilir, kolay, ekonomik olmaları nedeniyle çoğu hayvan sahibi tarafından tercih edilmelerine karşın bazıları ise ev yapımı yiyecekleri tercih etmektedir. Ev yapımı diyetleri tercih etmenin değişik nedenleri vardır. Son yıllarda ticari pet mamalarında katkı maddeleri ve sentetik koruyucuların kullanımında artış bazı hayvan 
sahiplerinin ticari ürünleri kullanmaktan kaçınmasına neden olmuştur. Ev yapımı mamalarla beslenmenin başlıca problemi çoğunun besleyiciliğinin ve hatta besin madde içeriğinin yeterince tespit edilememesidir. Genellikle kedi beslemesi denilince mamaların tamamı et ürünlerinden oluşması gerektiği düşülmektedir. Bu nedenle de protein içeriği çok yüksek olmaktadır. Ayrıca Ca/P oranı tersine dönmektedir. Ev yapımı kedi mamalarında yağ kaynakları yetersiz ve dengesizdir. Genellikle vitamin A ve E düzeyleri ile K,Cu,Zn 
düzeyleri yetersiz ve mineral dengesizlik söz konusudur.
Örnek ev maması tarifi:
Kedi Jölesi
3 su bardağı tavuk suyu
5 yemek kaşığı un
1 adet orta boy havuç, doğranmış ve haşlanmış
250 gram pişmiş tavuk ya da balık eti
Hazırlanışı: Ilık tavuk suyuna unu katın ve karıştırın. Dağılmayan un topaklarını sorun 
etmeyin. Sonradan tekrar pişirirken onlar da dağılacaklardır. Karışımı koyu bir krema 
kıvamına gelene kadar yüksek ateşte pişirin. Haşlanmış havucu ve etleri de içine katarak 
mutfak robotunda iyice karıştırın. Soğumaya bırakın. Kediler sıcak ve soğuk yemekten nefret 
ederler.