Şarbon, özellikle sığır, koyun, keçi, deve gibi ot yiyen hayvanlardan insanlara
bulaşan bir hastalıktır. Antraks olarak da bilinen şarbon hastalığı ülkemizde
çoban çıbanı ve karakabarcık gibi isimlerle anılmaktadır.
ETYOLOJİ
Hastalığın etkeni olan Bacillus antchracis 1- 2x3-8 mikrometre boyutlarında aerobik (veya fakültatif), Gram pozitif, hareketsiz, sporlu ve kapsüllü bir mikroorganizmadır. Spor formu fiziksel ve kimyasal etkenlere karşı son derece dirençli olup doğa koşullarında 50-60 sene canlılığını ve enfektivitesini muhafaza edebilirBULAŞMA
Hayvanlar mikrobu aldıktan 2-3 gün sonra
hastalanırlar. İştahsızlık, sendeleme, ayakta
duramama, solunum güçlüğü, titreme, yüksek ateş
başlıca belirtileridir. Koyun ve keçiler belirtilerin
ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra hemen
ölürler. Sığırlarda yukarıdaki belirtilere sancı, kan
işeme ve ishal de eklenir ve bir hafta içinde
ölürler.
Ölen hayvanların, ağız- burun ve anüsünde kan
izleri veya kanlı bir sızıntı bulunur. Kesilen
hayvanların kanı siyah renktedir ve pıhtılaşmaz.
İnsanlar hasta hayvanları kesip yüzmek, etini
yemek veya bu hayvanların deri ve yünlerini
işlemek suretiyle hastalığa yakalanırlar.
Sindirim sistemi ile: Bulaşık ot, su, yem gibi
gıdaların ağız yolu ile alınması ile olur.
Solunum yolu ile: Hayvanlarda nadir görülen bu
bulaşma şekli insanlarda sporların, hayvan postu,
kıllar, yün ve yapağı ile gerçekleşir.
Deri yolu ile: Deride oluşan çeşitli portantrelerden
(ısırma, kırpma, sıyrık, çizik v.s.) etkenin girmesiyle
olur. İnsanlar ise kontamine et, kan, temas yolu ile
hastalığı alırlar. Kan emici ve sokucu sinekler de bu
yolla enfeksiyonu bulaştırabilir.
SEMPTOMLAR
İnkübasyon periyodu, hayvanın türüne, direncine,
vücuda giren etkenin miktarına, virülansına ve
etkenin giriş yoluna göre değişmek üzere 1-14 gün
arasındadır. Hastalık koyun ve keçilerde perakut ve
akut bir seyir izleyerek 2-4 gün içinde ölümle son
bulur. En fazla titreme, sendeleme, solunum
güçlüğü, kan işeme ve doğal deliklerden kan gelmesi,
boğaz altında ve vücudun diğer yerlerinde ödemler,
nekrozlar, deride pustüller gibi klinik bulgular
görülür. Sığırlarda tablo daha az belirgin olmakla
birlikte koyun ve keçilere benzer. Hastalık
insanlarda, deri şarbonu, akciğer şarbonu ve ender
olarak görülen bağırsak şarbonu olarak üç ayrı
şekilde görülür.
Deri şarbonu; papül, vezikül ve püstülle
karakterize üzerinde siyah bir kabuk bulunan
nekrotik ülserler şeklinde görülebileceği gibi, bağ
dokusu, boyun, göğüs ve göz kapaklarının deri altı
dokusunda ödemler ve bu ödemli alanın üstünde
vesikülle karakterize bir şekilde de
görülebilmektedir.
Akciğer şarbonu; özellikle hayvan yünleri ve
kıllarıyla uğraşanların sporları solumasıyla meydana
gelmektedir. Ağır bir hemorajik bronko
-pnömoni ile
karakterizedir.
Bağırsak şarbonu; genel durum bozukluğu ve
şiddetli bir gastro
-enteritis ile karakterizedir. Tanı
koymak güç olduğundan dolayı kurtuluşu yok gibidir.
Bu klinik formların birisinde etken kana karışıp
septisemi yaparsa hastalık öldürücü bir hal alır.
Menenjitin de görüldüğü vakalar mevcuttur.
TEŞHİS
Klinik Teşhis: perakut seyreden olgularda, çok az
ve yetersiz klinik belirtiler nedeniyle teşhisi
zordur. Çünkü ani ölüm yapabilen ve yakın semptom
gösteren yanıkara, basiller ikterohemoglobinuru,
pastörellozis, leptospriosis, piroplasmosis,
klostridyal infeksiyonlar ile karıştırılabilir.
Laboratuvar Muayeneleri; Laboratuvarlara hasta
veya ölen hayvandan 3
-4 adet kan frotisi, steril bir
pamuğa emdirilmiş kan,
TEDAVİ
Hasta hayvanın uygun tecrit yerine alınması
koyun ve keçiler ani olarak öldükleri için tedaviye
yetişilemez. Sığır ve atlar veteriner hekim
tarafından uygun bulunan ilaçlarla tedavi edilebilir.
Ancak bulaşmayı önlemek ve çevreyi kirletmemek
için gerekli önlemler alınmalıdır.
Hiç yorum yok:
yorumNot: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.