Smart reklam

Küçükbaş hastalıkları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Küçükbaş hastalıkları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mart 2020 Pazar

Halk sağlığı için tehditkâr hastalık TÜBERKÜLOZ- VEREM




         TÜBERKÜLOZ ( VEREM )

   İnsanlarda ve birçok evcil hayvanda görülen solunum sistemi başta olmak üzere birçok organ ve dokuda görülen tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır.

Karkasta tüberküloz yayılımı



        Etiyoloji

  • Mycobakterium Tuberkülozis: İnsan, geviş getiren (Ruminant) ve etçil (Carnivor) hayvanlarda,
  • Mycobakterium Bovis: İnsan, sığır, domuz, maymun, at, kedi, köpek, keçilerde,
  • Mycobakterium Avium: Kanatlılarda,
  • Mycobakterium Paratuberkülozis: Ruminantlarda hastalık oluşumuna neden olur. 
   Etkenleri olup,merada ve toprakta canlı kalabilirler. Sindirim ve solunum sistemini etkilediği için buradan da başka organlara yayılım gösterebilirler. İlk önce yerleştiği organın lenf yumrusuna yerleşir, eğer organ bu etkenlere karşı dirençli ise hastalık pek yayılım göstermez ve gizli bir şekilde orada kalır. Vücudun direnci düştüğü zaman tekrar ortaya çıkıp yayılım gösterebilir. Bu olaya 'Generalizasyon evresi' denir. 


Mikroskop altında mycobakterium tuberkülozis




         Bulaşma
    
      - Solunum yoluyla : Solunum alıp-verirken etkenlerin alınması.
      - Sindirim yoluyla : Etkenlerin gıda ile kontamine olduktan sonra alınması veya hastalıklı hayvandan yavruların süt emmesi.
      - Kongenital yolla : Gebe hayvanlarda plasenta yoluyla yavruya geçmesi. 
      - Genital yolla : Çiftleşme mevsiminde erkek hayvandan dişiye bulaşması.
      - Deri yoluyla : Bulaşması nadiren görülür. 

  Bulaşma veya üreme hemen görülmez vücutta belli bir miktar birikip üremesini çoğaltır sayıca artınca hastalık oluşur.


Deride nodüllerin oluşması

Deride nodüllerin şekillenmesi



        Semptomlar 

  Tüberküloz odakları belirgin lenf yumrularında şişkinlik, yüksek ateş durgunluk, bitkinlik, solunum sayısında artış, zarar görmüş organlarda fonksiyon bozukluğu görülür. Başlangıç döneminde inspiradyon derin şekildedir. Öksürük, solunum yolu mukozasının irrite olması, soğuk su içerken veya soğuk havada koşarken öksürüğün arttığı görülür. Hayvan öksürdükçe burundan sarı gri renkte bir akıntı gelir. Hastalık ilerlemiş ise solunum güçlüğü görülür. Oskültasyonda kuru hırıltılar, sert veziküler sesler, bazen boru sesi duyulur.
  İncili tüberkülozda göğüs kafesinin perküsyonunda ağrı vardır. Burun, larenks, farenks bölgelerine hastalık gelmiş ise akıntı ve solunum güçlü dikkati çeker. Ayrıca seste kısıklık meydana gelir. Göğüs boşluğu ve karında sıvı birikintisi var ise sürtünme sesi alınır.
  Bağırsak tüberkülozunda; Sancı, bazen ishal, bazen de konstipasyon görülür. Dışkıda mukoza ve irin parçaları görülür. Rektal muayenede sağ karın boşluğu büyümüştür.
  Karaciğer ve dalak gibi organlarda kaşeksi, anemi ve sarılık görülür.
Böbrek tüberkülozunda  idrar bulanıktır, albümin içerir. Kemik tüberkülozunda ise kazeifiye ve kalsifiye ortaya çıkar.

Lenf yumrularında şişkinlik



         Otopsi

  Göğüs boşluğunda eksuda birikmiştir. Diğer organlarda değişik büyüklükte nodüller görülmektedir. Lenf yumrularında hastalığa özgü lezyonlar göze çarpar. Etkenler plöraya yerleştiği için orada da yayılım gösterir.

Karkasta nodüllerin oluşması





Karaciğerde etkenlerin birikmesi 



         Tanı

   Klinik semptomlara göre tanısı oldukça zordur. Lenf düğümlerinde büyüme, aşırı zayıflama, solunum güçlüğü, öksürük gibi semptomların görülmesi sadece kuşku duyulur. Bu yüzden laboratuvar yöntemleri ve allerjik testler yapılarak kesin tanı konur.
  Allerjik testlerde deri içi tüberkülin uygulaması 0,1-0,2 ml kadar ilaç verilir. Şişme, ödem, ağrı, hassasiyet ve kalınlaşma görülür. Kalınlık 2,9' a kadar ise negatif, kalınlaşma 4 ve üstü ise pozitiftir.

Hayvanda tüberkülin testi


 
    
       Sağaltım

   Süt ineklerinde tazminatlı bir hastalıktır. Bu yüzden hayvan kesime gönderilir. Fakat ilaç uygulaması yapılır ve uygulama uzun sürdüğü için ayrıca pahalılı olduğu için pek tercih edilmez.
Streptomisin, INH, Rifampicin gibi ilaçlar tedavide kullanılabilir.



      Korunma

  Hijyenik önlemlerin alınması gerekir ve hasta olan hayvanlar sürüden ayırmalıdır. Tüberkülin testi yapılarak hasta hayvanlar sürüden ayırmalıdır. Etleri şartlı tüketime tabii tutulmalıdır.



19 Mart 2020 Perşembe

ÇİÇEK HASTALIĞI (POX VİRÜS)

    KOYUN –KEÇİ ÇİÇEĞİ

        Etiyoloji

 Koyun ve keçilerin derilerinde papuler ve pustüler döküntüler ve solunum yollarında hemorajik yangı ile karakterize bulaşıcı viral bir hastalığıdır. Koyunlarda son derece şiddetli seyrederken keçilerde sakindir. Erişkin koyun ve keçilerde morbidite oranı %70-90, mortalite %50 iken, kuzu ve bir aylıktan küçük yavrularda morbidite %100, 
mortalite %95’lere varır. Ayrıca besi durumunun zayıf olması, paraziter invazyon ve hava şartlarının kötülüğü hastalığın gidiş yönünü ve mortaliteyi arttırabilir.Etken Poxviridae familyasına ait Capripoxvirusudur. Sığırların Lumpy-skin 
hastalığının virusu ile ilişkilidir, aralarında serolojik olarak ayrımı yapılamamıştır.


    Patogenez

Enfeksyon daima solunum yolu ile olur, ancak deri sıyrıkları yoluylada oluşabilir. Virus kaynağı olarak çiçek lezyonları, kabuklar, salya, burun akıntısı, dışkı ve insektler sayılabilir. İnkubasyon süresi 4-7 gündür, bunu viremi izler. Virus deri dahil birçok organda lokalize olur. 


   Semptomlar

 Yüksek ateş, depresyon, hızlı solunum, konjuktivitis, lakrimasyon, rihinitistir, gözlerde ödem ve fotofobidir. 1-3 gün sonra deride 1-3cm
çapında sayısız çiçek lezyonları şekillenir. Özellikle göz kapakları, yanaklar, burun delikleri, 
kuyruk altı, vulva, skrotum, prepusyum, memeler, bacakların iç yüzünde yer alır. 


   Makroskopik Bulgular

Koyun çiçeğinde en önemli çiçek lezyonları deride şekillenir. Birbirini izleyen tipik devreler şeklinde gelişir. Lezyonlar eritematöz makul şeklinde başlar, papüler şekil alırlar ve sonra veziküler karakter kazanırlar. Veziküller göbekli püstüllere dönüşür; orta kısım çökük, kenar kısımları kalkık ve çoğu zaman eritematözdür. Bu lezyon “pock” olarak adlandırılır. Pustüller yırtılır ve yüzeyde kalın kabuk şekillenir. Lezyonlar iyileşir ve yerinde nedbe dokusu kalır. Mukoza lezyonları özellikle veziküler olup ülserlere dönüşür. Keçilerde papul 
niteliğinde çiçek lezyonları görülür.Çiçek lezyonları deriden başka özellikle kuzularda akciğerde gözlenir. Akciğerin tamamına dağılmış, fokal ve bir örnek çiçek lezyonları izlenir. Ayrıca; lenf yumrularında konjesyon, hemoraji, ödem ve normale oranla 5 katına varan hipertrofik değişimler,böbrekler, konjuktivalar, ağız, burun mukozası, farinks, epiglotis, trakea, rumen ve 
abomazum mukozasında da derideki gibi çiçek lezyonları gözlenir.

   Mikroskopik Bulgular

Çiçek virusunun etkisinde kalan epidermis tabakasının üst yüzeyinde aşırı derecede 
hiperkeratoz ve parakeratoz, spinozun tabakası hücrelerinde hidropik ve balonumsu dejenerasyon şekillenir. Daha sonra bu hücreler likuifaksiyon nekrozuna uğrar ve eriyerek gözden silinir ve veziküller şekillenmiş olur. Bu devrede dejenere olan epitel hücrelerin bazılarında intrastoplazmik eozinofilik inkluzyon cisimcikleri oluşur. Bu cisimciklere Guarneri cisimcikleri denir. Vezikül ve nekrozların çevresindeki spinozum epitel hücrelerinde hiperplazi görülür. Dermisteki lezyonlar ödem, damarlarda genişleme, papül devresinde hastalık için karakteristik olan mononuklear hücre infiltrasyonları(Koyun çiçeği hücreleri-Borrel cisimciği) görülür. Bu koyun çiçeği hücreleri virusla enfekte monosit, makrofaj ve 
fibroblastlardır. Çekirdekleri vakuollü olup kromotin çekirdek membranında yoğunlaşmıştır 
ve vakuollü stoplazmalarında da eozinofilik inkluzyon cisimciklerine rastlanır.

***Not: Pox viruslar DNA virus olmasına rağmen istisnai olarak intrastoplazmik inkluzyon cisimciği oluştururlar.



  Karıştığı Hastalıklar

Koyun-keçi çiçeği; mavidil, küçük ruminantların vebası(PPR), ektima gibi hastalıklarla karışır.



   Tedavi

Etkili bir tedavisi yoktur. Aşı uygulamaları ve kendiliğinden iyileşme görülür.

EKTİMA


  KOYUN EKTİMASI (Bulaşıcı Pustüler Dermatitis)

    Etiyoloji

 Koyun ve keçilerin akut enfeksiyöz bir hastalığıdır. İnsan, inek, yabani geviş getiren hayvanlarda görülmektedir. Hastalık yalancı sığır çiçeği ve sığır papüler stomatitisi viruslarına yakın olan bir parapoxvirus tarafından oluşturulur. Hastalık enfeksiyöz labial dermatitis ve orf olarak ta adlandırılır. Bütün koyun, keçi ırklarında görülür (büyük boynuzlu koyun, dağ keçisi). Genç hayvanlar hastalığa erişkinlerden daha yatkındır.
Hastalığın ekonomik önemi vardır; hastalıklı hayvanlar ne süt emebilirler, nede otlayabilirler, kondüsyon kaybı ile sonuçlanır. Duyarlı bir hayvan topluluğunda morbidite %90’a erişebilir, ancak mortalite sekonder enfeksiyonlar gelişmezse %1’i geçmez. Sekonder enfeksiyonların katılmasıyla ölüm oranı çok yüksek olabilir. Ektima zoonoz bir 
enfeksiyondur. Hasta hayvanlarla uğraşan insanların ciltlerinde hafif ateş, ağrı, şişlik 
biçiminde koyunlarınkine benzer lezyonlar gelişebilir. Ektimanın insanlardaki enfeksiyon 
şekline Orf denir.

      Bulaşma

Enfeksiyon direkt enfekte hayvanlardan veya virus ile kontamine olmuş kuru ve dikenli otların ya da hayvan yemlerinin deride oluşturduğu sıyrıklardan bulaşır. Ayrıca kuzular süt emme sırasında annenin meme derisine bulaştırabilir. Virus hasta hayvanlardan dökülen kabuklarda çok uzun süre canlı kalabilir.



      Semptomlar

  Dudakların komissuralarında başlar, dudak kenarlarından burun ucuna kadar yayılır. 
Primer lezyonlara gözlerde de rastlanır. Şiddetli olgularda lezyonlar gingiva, damak ve dilde 
şekillenir. Çok nadir olarakta özefagus, rumen ve abomazuma alt sindirim sistemi, akçiğer ve 
kalbe yayılır. Ayaklardaki lezyonlar dudaklara oranla daha azdır; Korium koronarium, 
interdigital bölgeler ve ökçelerin bulbus kısımlarında gözlenir. Şiddetli olaylarda bacağın 
daha üst kısımlarına kadar yayılır. Memede şekillenen lezyonlar ise meme başı ve çevre 
deride oluşur. Lezyonlar tipik çiçek lezyonları şeklinde gelişir, ancak daha çok proliferatif özelliktedir. Veziküler devre geçicidir, küçük, düz ve göbekli olmayan, yüzlek pustüller şekillenir. 
Makroskobik olarak en belirgin lezyon deri üzerinde 2-4mm kalınlığa erişen esmer gri 
renkteki kalın bir kabuk tabakasıdır. 


      Otopsi

 Epidermisde orto-ve parakeratotik hiperkeratozis, proteinli sıvı, dejenere nötrofiller, hücresel yıkıntılar ve bakteriyel kolonilerden oluşan kalın bir kabuk şekillenir. Spinozum ve granulozum tabakaları epitellerinde vakuoler ve balonumsu dejenerasyon ve intrastoplazmik 
inkluzyon cisimcikleri gözlenir. Germinativum tabakasındaki epitel hücrelerinde dermise 
doğru sütunlar halinde hücre proliferasyonları gelişir. Dermis tabakasında ise; damarlarda 
hiperemi, kapillar genişleme, ödem ve perivasküler mononuklear hücre infiltrasyonu görülür.



      Komplikasyonlar

Ektima lezyonları kabukların düşmesiyle sekonder enfeksiyonlara bağlı olmakla birlikte 4 haftada iyileşir. Şiddetli hastalık hallerinde ağızda gelişen lezyonlar komplike olmasa da hayvanın gereği gibi yem yiyememesine sebep olur ve su içmesini güçleştirir. Dolayısıyla hayvanların zayıflamasına ve hatta genç hayvanlarda ölümlere neden olabilir. Ayaklardaki lezyonların mikroorganizmalarla kontaminasyonuna bağlı bakteriyel dermatitis 
veya selülitis gelişebilir. Meme derisindeki lezyonların da kontaminasyonuna bağlı olarak 
mastitis oluşabilir. 



   Karıştığı Hastalıklar

PPR ( Küçük geviş getirenlerin vebası),  Mavi Dil hastalığı, Şap, Çiçek hastalığı.

Ayrıca; sığırların Veziküler stomatitis hastalığı nadiren koyun ve keçilerde de görülebilir.

Koyunların Ülseratif Dermatosis hastalığı Ektima ile aynı virüs ailesinden bir virüsün oluşturduğu, diğer belirtilere ek olarak vaginitis, balanoposthitis ve ayak lezyonları ile ortaya çıkan bir hastalıktır.

PPR Morbillivirus tarafından oluşturulur.  Mavi Dil  Bluetongue virüsü (BTV) tarafından meydana getirilen bir hastalıktır.  Şap etkeni Aphthovirüstür.  Çiçek hastalığı etkeni ise Capripox virüsü olup, ağız dışında, kasık, koltukaltı, vagina ve anüs çevresinde de nekrotik yaralarla ortaya çıkar.

Mavi Dil hastalığında dil morarır, şişer ve ağızdan dışarı çıkar.  Aynı zamanda ayaklarda, canlı doku ile tırnağın birleştiği bölgede lezyonlar yapar.

PPR ise öldürücü bir hastalık olup, ölüm oranının yüksekliği, öksürük, dil ve yanaklarda kötü kokulu ülserler ile karakterizedir. 



    Tedavi

Tedavisi aşı uygulamaları ve kendiliğinden iyileşme görülür.

tetanoz nedir? belirtileri nelerdir?

Tetanoz hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? 
Etken: Clostridium tetani’dir.
Klinik bulgular: Hastalık çoğunlukla at ve kuzularda, ergin koyun ve köpeklerde görülür. Atlarda bir gün devam eden ilk klinik bulgu hareketsizliktir. Yemeye devam ederler. Sonra kulaklar dikleşir, vücutta katılık vardır, kuyruğa ve başa yayılır. Hastalığın ileri devrinde hastalar hızlı ve yüzeysel bir şekilde solurlar, sıkıntılıdırlar, burun delikleri genişler. Köpeklerde; dudaklar gerilir, kulakları diktir, vücutta genel bir katılık oluşur. Dik bir şekilde yürür, güçlükle beslenir. Kuzularda; klinik bulgular kastrasyon ve kuyruk kesimini izleyen ikinci haftada ortaya 
çıkar, yatar, başı geriye bükülür
Otopsi bulguları: İç organlarda tipik lezyonlar yoktur.
Marazi madde seçimi ve gönderme şekli : Steril şişelerde kan serumu, yara
akıntısı ve sızıntısı, %50 gliserinli fizyolojik tuzlu su içinde yaradan alınan materyal en kısa zamanda laboratuvara gönderilir.  

yanıkara hastalığı nedir? belirtileri nelerdir?

Yanıkara hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? 
Etken : Clostridium chauvoei
Klinik bulgular: Deri altı ve kas dokularında nekrotik ve amfimatöz nitelikte yangı meydana getiren, çıtırtılı ödemlerle karakterize, başta sığır olmak üzere koyun ve diğer çift tırnaklı hayvanlarda görülen anaerob bir hastalıktır. Hastalık 
sığırlarda 6 aylık ile 2.5 yaş arasında daha sık görülmektedir. Etken koyunda ekzogen yolla, kırkım yaraları, kastrasyon vs. yoluyla bulaşır. Hastalık aniden başlar,akut topallık ve depresyon dikkati çeker. Bu dönemde beden ısısı artabilir. Klinik bulgular ortaya çıktıktan sonra beden ısısı normale veya normalin altına düşebilir. 
Karakteristik ödematöz çıtırtılı şişkinlikler, arka bacaklarda, sırtta, göğüs bölgesinde ve boyunda gelişir. Ölüm 12-48 saat içinde şekillenir. Koyunlarda ise hastalık sığırlardakinden daha hızlı seyreder.
Otopsi bulguları: Lezyonlu kaslarda, kasların normal rengini kaybederek 
siyahlaştığı, yangılı bölgede kanlı, köpüklü bir serozitenin bulunduğu dikkati çeker 
ve otopsi sırasında keskin pis bir koku hissedilir.
Marazi madde seçimi ve gönderme şekli: Lezyonlu bölgelerden alınan kas 
dokusu soğuk zincirde, %50 gliserinli fizyolojik tuzlu su içerisinde gönderilir.
Koruma ve kontrol: Koruyucu amaçla sığır ve koyunlara aşı uygulanır. 
Dezenfeksiyon: Etken oksijenli su, potasyum permanganat ve rivanol gibi 
antiseptiklere duyarlıdır. Ölen hayvanlar yakılarak ya da gömülerek imha edilmelidir.

18 Mart 2020 Çarşamba

Kurşun zehirlenmesi nedir? belirtileri nelerdir?

Kurşun zehirlenmesi nedir? Belirtileri nelerdir? 
Etken: Evcil hayvanlarda zehirlenmeye sebep olan en önemli metallerden
birisidir. Organik kurşun bileşiklerinden alkil kurşun bileşikleri (tetra etil kurşun
gibi) lipofil özellikte olup toksikolojik açıdan önem taşırlar. Kurşun ve bileşikleri
başlıca boya, akümülatör, seramik, porselen, kauçuk endüstrisinde; metal alaşımları (matbaa dizgisi, lehim, bronz gibi), kurşun borular yapımında; benzin katkı maddesi (alkil kurşun bileşikleri); insektisit (kurşun, arsenat); çocuk oyuncakları yapımında kullanılır.Kurşun zehirlenmeleri, maden cevherinin işlenmesi ya da hurdadan geri kazanım sırasında, akü, boya, matbaacılık, pil,plastik, kaynak, seramik, cam ve deri endüstrisinde çalışanlarda, toprak yeme öyküsü olanlarda, kurşunlu boyalar, bu boyalarla sırlanmış seramik kaplar ya da kurşun boruların kullanıldığı içme suyu şebekesinden ya da egzoz gazlarının yoğun olduğu yerlerde yaşanması 
sonucunda kronik bazen de akut olarak gelişebilir. Devamlı kurşuna maruz kalma ile “kurşun absorbsiyonu” meydana gelir. Absorbsiyon her zaman zehirlenmeye yol açmayabilir. Ancak belirli bir miktardan  
sonra birçok organ ve sistemler etkilenmektedir. Bu etkiden zarar gören başlıca organ ise hematopoetik sistem, merkezi sinir sistemi, perifer sinirler ve böbreklerdir.Kurşun, proteinler üzerindeki sülfidril, fosfat ya da karboksil köklerine bağlanarak enzimleri etkisizleştirir, ayrıca kalsiyum, çinko ve demir ile etkileşir. Böylece hücre zarlarını etkiler, sinirsel iletiyi bozar, hücrenin redoks olaylarını etkiler ve nükleotid metabolizmasını bozarak çoklu sistem hasarı oluşturur. Kurşun tipik bir kümülatif zehirdir. Vücuttaki, kurşun yükünün %90-98›i kemiklerde bulunur. Absorbe olan kurşunun atılımının büyük çoğunluğu idrarla, geri kalanı ise gastrointestinal salgı ve diğer yollarla olmaktadır. 
Klinik bulgular:Kurşunla akut, subakut ve kronik nitelikte zehirlenmeler
görülür. Sığırlarda sıklıkla akut tipte olup, öldürücü dozun verilmesinden sonra
2-3 gün klinik belirti genellikle ortaya çıkmaz ama belirtiler ortaya çıktıktan sonra da 12-24 saat içinde ölümle sonuçlanır.Karın sancısı, sürekli böğürme, tükürük, gözyaşı salgısında artış, ardından kabızlık, dışkı koyu renkte ve pis kokulu, idrara çıkma sık ve ağrılıdır. MSS’ine ilişkin olarak, özellikle çırpınmalar, titreme, kas  
spazmı, diş gıcırdatması, çevredeki eşyalara saldırma dikkati çeker. Daha az şiddetteki olaylarda, durgunluk, uyuşukluk, şartlı reflekslerde zayıflama, genel yada  
yarım felç ve körlük oluşabilir. Koyunlarda tetani hariç sığırdaki belirtiler gibi ancak daha hafif şekilde seyreder. Atlarda, uyuşukluk, tükürük salgısında artış, terle- 
me ve gırtlak kaslarının felci görülür. Köpeklerde belirtiler, mide-barsak ve sinir
sistemine özgü olmak üzere 2 tipte seyreder. Sürgün, kusma, anoreksi; sinirsel tipte ise korku, histeri nöbetleri, epilepsi, körlük, arka kısım ataksisi dikkat çeker. Kedilerde ise, sinirsel belirtiler daha sık görülür. Kanatlılarda ataksi, iştahsızlık, genel durum bozukluğu, yumurta verimi, döllenme ve yavru çıkarma oranında azalma görülür. Sığırlarda subakut zehirlenmede, iştahsızlık, durgunluk, körlük, tremor, tükürük salgısında artış, rumen tembelliği ve takibinde sürgün görülür. Kronik zehirlenmelerde, sinir ve sindirim sistemi ile kan yapıcı organlar ve kas dokusuna ait belirtiler görülür. Anemi, zayıflama, körlük, çırpınmalar, topallık, eklem ve kas ağrısı, kusma, dişlerde kurşun pervazı, tam veya kısmi felç, peklik ve baş ve boyunda ritmik hareketler dikkat çeker.  
Otopsi bulguları:Gastroenteritis, hemorajik tablo, kaslarda gri-sarı renk
saptanır.Karaciğer ve böbrek hipertrofik ve solgun görünümdedir. Karaciğer üzerinde nekroz odakları mevcuttur. Mide-bağırsak içeriği esmer siyah renk almıştır. 
Marazi madde seçimi ve gönderme şekli:Mide-bağırsak içeriği,karaciğer,-
böbrek ve varsa şüpheli maraz madde gönderilebilir.