Smart reklam

Kanatlı hastalıkları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kanatlı hastalıkları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2020 Cuma

kanatlı tifosu nedir? belirtileri nelerdir?

Kanatlı tifosu nedir? Belirtileri nelerdir? 
Etken: Konakçı spesifik olan Salmonella türlerinden Salmonella gallinarum
Klinik bulgular: Genel bir durgunluk, iştahsızlık, tüylerin kabarması, yeşil 
ishal, ibiklerin morarması, yumurta veriminde düşme, yüksek mortalite kayıplarıgözlenir. Mortalite kayıpları özellikle kafeste yetiştirilenlerde tipiktir. Genellikle herhangi bir bloğun herhangi bir katında başlar sıralı ölümler gözlenir. Tavuk tifosu bazen gizli (asemptomatik) seyredebilir. Böyle olgular hastalık kaynakları olduğundan ve gözden kaçtıklarından önemlidirler.
Otopsi bulguları: Otopside septisemik (perakut) olgularda önemli bir bozukluğa rastlanamaz. Karaciğer hipertrofik olup, yeşilimsi bronz bir renktedir ve kolayca parçalanabilir. Bazen küçük nekroz odakları bulunmaktadır. Safra kesesi 
dolgun ve hipertrofiktir. Dalak hipertrofik ve kolayca parçalanabilir kıvamdadır.
Yumurtalıklar normal rengini kaybederek kahve renkte bir tablo gösterir. Ovaryumlar ve oviduct lümeni kazeöz bir içerikte doludur. Bağırsaklarda kataral bir  
enterit ve yeşil bir gaita bulunur. Peritonitis, perikarditis ve erkeklerde testislerde beyaz renkte nodüller gözlenir. 
Marazi madde şeçimi ve gönderme şekli: İnfeksiyonun teşhisi için hasta
ve çok yeni ölmüş yeterli sayıda kanatlı hayvan laboratuara gönderilir.
Koruma ve kontrol: Hastalıktan korunmada canlı ve inaktif S. gallinarum
aşıları kullanılmaktadır. Ancak etkili bir çözüm değildir. İnfekte damızlık sürülerin
kesime sevk edilmesi, civcivlerin S.gallinarum’dan ari kaynaklardan temin edilmesi.  
Uyarı:
İhbari Mecburi Kanatlı hayvan hastalıklarından biridir. Hastalık vertikal bulaşan hastalıklar arasındadır. Antibiyotik tedavileri uygulansa bile etkili bir şekilde sürüyü tedavi etmek  mümkün değildir. Taşıyıcı bireyler etkeni saçmaya devam eder. Damızlık Kanatlı işletmelerinde canlı S. gallinarum aşısı uygulanması ya-saktır. 
Dezenfeksiyon: Klorkreosol bazlı dezenfektanlar Salmonella etkenlerine
karşı en etkili dezenfektanlardan biridir. Hidrojen peroksit de oldukça etkilidir.
Formaldehit, gluteraldehit vb. içeren bileşiklerin nemli veya kuru ortam olmasına göre etkileri değişebilir. Uygun dezenfektan uygun zamanda uygun sürelerde uygun koşullarda kullanıldığı takdirde etki gösterir. 

9 Mart 2020 Pazartesi

TAVUK KOLERASI

Tavuk kolerası evcil ve yabani kanatlıların perakut, akut, septisemik, kronik olarak seyreden bulaşıcı ve öldürücü bir hastalığı olup, genellikle, yüksek morbidite ve mortalite ile karakterize olur.
Etiyoloji
Bu mikroorganizma geniş bir hayvan topluluğunu infekte edebilmesine rağmen, genel olarak, kanatlı
orijinli olmayan konakçılardan izole edilen suşlar kanatlı kolerasını meydana getirmezler. Kanatlı kolerasını oluşturan suşlar bir derece immunotip özellik taşırlar.Mikroorganizma alışılmış dezenfektanlar, güneş ışığı, kuruma ve sıcağa karşı duyarlıdır. Etken yarı katı jelöz içerisinde 4-6 hafta kadar saklanabilir. Hayvan kadavralarında 2-3 ay, kan içinde 6-10 gün ve buz içerisinde 14 gün kadar virulansını koruyabilir.
Epizootiyoloji
Tavuk kolerası sıcak ve ılık yağışlı ülkelerde daha çok görülür. Hastalık enzootik bir seyir takip ederek kanatlılar arasında büyük ekonomik kayıplara yol açar. Hastalığa birçok kanatlı hayvan duyarlıdır. Ancak hindiler tavuklara, ergin tavuklar genç tavuklara ve tavukların bazı ırkları da diğer tavuk ırklarına oranla çok daha fazla duyarlıdır. Tavuk kolerası daha çok tavuk, ördek, hindi, kaz gibi evcil kanatlılar ile sülün, keklik gibi av kuşlarında görülür. Serçe ve güvercinler deneysel infeksiyonlara çok duyanıdırlar.Bulaşma sindirim, solunum, deri, konjunktiva yolu ile olabilir. Hastalıktan kurtulan veya gizli infekte olan kanatlılar yaşlı hindi ve tavukların dışkıları ve ağız salgıları ile mikrop çıkartmak suretiyle infeksiyonun bulaştırılmasında önemli rol oynarlar. Hastalık etkenine sağlam hayvanların yutak, larinks ve sindirim sistemlerinde fakültatif patojenik olarak rastlamak mümkündür. Yorgunluk, açlık, susuzluk, fena bakım- besleme, soğuk, rutubetli ortam, kafeslerin dar oluşu ve mevsim değişiklikleri gibi doğal direncin kırıldığı durumlarda mikroorganizma üreyerek dokuları istila edip, hayvanları hastalandırır.
İnfeksiyonun çıkış ve yayılmasında insektaların, serçe, karga, atmaca, akbaba, güvercin gibi yabani kanatlıların rolü bulunmaktadır. Ayrıca etkenin virulansının ve konakçı duyarlılığının da bulaşma ve yayılma üzerine etkisi vardır.Gerek sindirim sisteminden giren ve gerekse larinks ve farinks mukozasında bulunan mik-roorganizmalar, buralarda üredikten sonra mukozaları geçerek kan dolaşımına ulaşırlar. Kanda septisemi tarzında çoğalarak tüm organ ve dokulara yayılırlar. Kan damarlarının cidarlarında da zedelenmeye neden olan hastalık etkenleri kanın dışarı sızmasına yol açmak suretiyle tipik bir hemoraji tablosu oluştururlar. Hastalığın hafif olarak seyrettiği durumların çoğunda kronik tablo ortaya çıkar. Hastalık etkeni doku ve organlardan başka eklem, sakal, ibik, kulak ve yumurtalıklara lokalize olabilir. Deneysel olarak mikroorganizmanın kültürleri veya hasta hayvanların kanı duyarlı kanatlı hayvanlara subkutan veya intramusküler olarak verildiğinde ölüm meydana gelir. Laboratuvar deneme hayvanlarından fare ve tavşanlar bu mikroorganizmaya karşı çokduyarlıdırlar. Kanatlı hayvanlardan güvercin ve serçeler deneysel infeksiyonlara oldukça duyarlıdırlar.
Semptomlar
 Bakımsız ve özellikle, A vitamini noksanlığı gösteren hayvanlar hastalıktan çok etkilenirler. Akut olgularda kanatlıların ölmesi hastalığın ilk belirtisi olabilir. Şekillenen lezyonların çoğunun vasküler bozukluklarla ilgili olduğu ortaya konulmuştur. Özellikle, şekillenen hiperemi, karın boşluğunda bulunan bağırsak damar cidarlarında daha da belirgindir. Sternal bursa, sakal, eklem, tendo kılıfı ve ayak tabanı, genellikle, fibrinosuppuratif eksudat birikmesinden dolayı
şişmiştir.
Sağaltım
Hastaların sağaltımında sulfanamidler ve antibiyotikler yaygın olarak kullanılır. Ancak, erken tedavi ve yeterli doz uygulaması önemlidir. Antibiyogram testinin yapılması ilaç seçiminde, genellikle, yardımcı olur. Sulfakinoksalin sodyum, sulfamethazin,
sulfadimetoksin ve sodyum sülfamerazin gibi ilaçlar, genellikle, mortaliteyi kontrol altına alırlar. Ancak, bu gibi sülfa grubu ilaçlar yetiştiricilikte tedbirli bir şekilde kullanılmalıdırlar. Yüksek düzeyde tetrasiklinin yemlere %0.04 katılması ile veya bu ilacın parenteral
kullanılması ile olumlu sonuçlar alınmaktadır. Kas içi uygulanan penisilin, genellikle, sülfa dirençli infeksiyonlar için etkili olmaktadır.
Koruma ve Kontrol
İyi bakım ve işletme yönetimi hastalığı önlemek için önemlidir. Hastalıktan korunmak amacı ile hindiler tavuklardan ayrı yerde yetiştirilirler. Yaşlı tavuklarla gençler bir arada bulundurulmaz.Kümeslerde çok iyi dezenfeksiyon yapılmalıdır. Yem ve sulara antibiyotik ve sulfanamid katılması yanısıra A vitamini takviyesi yapılır. Rinitis, topallık, zayıflama, ishal, tüylerin kabarması, iştahsızlık ve yüzün şişmesi gibi klinik belirti gösteren hayvanlar kümesten çıkarılmalıdır. Kümese dışarıdan kontrol edilmemiş hayvanlar sokulmamalı ve mevsim değişikliklerinde, özellikle, soğuk havalarda veya stres faktörleri olabilecek koşularda hayvanlara iyi bakım yapılmalıdır. Kümesler, suluklar ve yemlikler daima temiz tutulmalı ve hastalık görüldüğünde iyice dezenfekte edilmelidir. Diğer taraftan yabani kuşların kümeslere ve yemliklere girip ulaşmasına engel olunmalıdır.Hayvanlarda pasif bağışıklık sağlamak amacıyla kullanılan immun serumların pratik bir değeri yoktur. Aktif bağışıklık için canlı ve ölü aşılar hazırlanmıştır. Özellikle, mineral yağlı adjuvantlı bakterinlerin etkili olduğu bildirilmektedir. Otojen bakterinler, polivalan bakterinlerin etkisiz kaldıkları durumlarda kullanılabilir. Attenue edilmiş aşılar hindilerde içme suyuna katılmak suretiyle ve tavuklarda kanat zarına batırmakla uygulandığında yararlı olmaktadır. Ancak, canlı aşıların sadece sağlıklı sürülerde kullanılması tavsiye edilir.

TAVUKLARDA B2 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

Tipik klinik belirtisi  kıvrılmış felç nedeniyle kıvrılmış ayak parmaklarıdır.Başlangıçta, ayak parmakları hafifçe bükülür ve tavuklar  hocks üzerinde durmaya eğilimlidir. Orta derecede ki vakalarda , farklı bir ölçüde belirgin bir bacak zayıflığı ve ayak parmağı fleksiyonu  gözlenir.
Ağır vakalarda , ayak parmakları tamamen aşağı ve içe doğru kıvrılır ve bacakların  zayıflığı artar.Hastalığın ilk aşamasında tedaviye başlanırsa önemli bir iyileşme ve rahatlama beklenebilir .Kolayca  suda çözünen vitaminler tavsiye edilir. 

6 Mart 2020 Cuma

Bit Nedir, Bitler Nasıl Bulaşır, Tedavi Yolları Nedir?

BİTLER
Etken: Mallophaga (yün yiyen bitler): Sığırlarda, Bovicola (damalina) bovis, Koyunlarda, Bovicola (damalina) ovis, derinin yüzeyinde özellikle boyun ve 
kuyruk sokumunda bulunur. 

Anoplura (sokucu bitler): Sığırlarda Haematopinus eurysternus, Niloknathus 
vituli, Koyunda, Linoknatus ovillus, Baş, boyun, göğüs ve bacak aralarında görülür. Melophagus ovinus (koyun biti) kış ve baharda görülür. 

Klinik bulgular: Sürekli kaşıntı, genel durum bozukluğu, kaşıntı ve sürtünmeden dolayı deride yaralar oluşur. Et ve süt verimi azalır. Yapağı ve derinin 
değeri düşer. Çok olduklarında anemi şekillenir. İştah azalır, büyüme yavaşlar. Olgun bitler deriyi yaralayarak kan emerler. Soğuk mevsimlerde enfestasyon daha 
tehlikelidir.
Marazi madde seçimi ve gönderme şekli: Hayvanlardan toplanan parazitler, ağzı iyi kapalı şişelerde hiçbir işlem uygulanmadan veya %70’lik alkol içinde 
gönderilir.
Koruma ve kontrol: Sürüleri iyi besleyerek bit enfestasyonu ve diğer hastalıklara karşı direnç kazanmaları sağlanır. Hastalık mevsimsel bir özellik gösterdiği 
için kış girmeden önce hayvanların ilaçlanması halinde kış enfestasyonlarını şiddetlenmeden önlemek mümkündür. Koyunların kırpılması ile bit ve Melophagus miktarında %30-50 oranında bir azalma sağlanabilir.

3 Mart 2020 Salı

TAVUKLARDA KRONİK SOLUNUM YOLU HASTALIĞI

Yetişkin sürülerdeki en karakteristik belirtiler burun akıntısı, öksürük , yumurta üretiminin azalmasıdır.Hastalığın seyri kış aylarında ve ilişkili enfeksiyon vakalarında daha şiddetlidir. Genellikle konjoktivitler, yüz cildi ödemi ve bol gözyaşı salgısı gözlemlenebilir. 
Hindilerde periorbital sinüslerin tek taraflı veya bilateral şişmesi , burun akıntısı ve konjunktivit gözlenir 
 En yaygın brüt bulgu aerosacculites,hava keseleri ile doludur.Fibrinous peynirimsi kıvamdadır.Rutin kimyasal çoğunluğu dezenfektanlar karşı etkilidir. M.gallisepticum nadiren birkaç günden daha uzun süre hayatta kalır.Kuş mikroorganizma taşıyabilir ve asemptomatik olup hastalık tarafından tetiklenir. Değişim gibi stres faktörleri öncül, hava, karşı aşılar veya IB veya ND ile enfeksiyonlar,artan toz seviyeleri veya amonyak.

1 Mart 2020 Pazar

YUMURTA BIRAKMA SENDROMU

Yumurta atma sendromu (eds76) , yumurta üretiminde hızlı bir düşüş , en yüksek üretime ulaşamama , düzensiz şekilli yumurtalar , yumuşak kabuklu veya kabuksuz yumurtalar ve depigmentasyon ile ortaya çıkan tabakalı tavuklarda bulaşıcı bir hastalıktır. 
İlk işaret , yumurta pigmantasyonunun kaybıdır,  hızla yumuşak kabuklu , kabuksuz deforme olmuş kabuk yumurtalarının ortaya çıkmasıdır.Kusurlu yumurtalar atılırsa, kalanların döllenme ve kuluçka ile ilgili bir sorunu yoktur. Ani veya uzun olabilir .Genellikle 4-10 hafta sürer ve yumurta üretimi yaklaşık %40 oranında azalır. İnaktif yumurtalıklar ve oviduct atrofisi dışında, diğer lezyonlar keşfedilmez. Virüsün oviduct bezlerinin epitel hücrelerinde çoğaltılması ,mukoza tabakasında ciddi inflamatuar ve distrofik değişikliklere neden olur. Tanı bazı serolojik çalışmalarla desteklenir ve virüsün izolasyonu ve tanımlanmasından sonra doğrulanır. Birçok durumda ,yumurta üretimi %50 ve üretim arasındaki seviyelere yaklaşıncaya kadar enfekte sürülerde antikor saptanmaz.